Allah yolunda çalışmalara başladık başlayalı evet bir düşman da kazanmış olduk..İsmi Şeytan. O bu hayır hareketinin önüne geçmek için tüm kuvvetleri ile saldırı halindedir. En basit bir fitneden cimrilik telkinine yapılan hayrı kuşa çevirmeye yönelik her şeyi yapmaktadır. Allah’a hamdolsun ki bunda sığınağımız Yüce Allah’ın sözleri ve Rasulullah s.a.v’in nasihatleridir… Bu Emir ve buyruklar bizi şeytanın fitnesinden ve tuzaklarından korumaya yetiyor hamdolsun. Biz de sığınaklarımızın bir kısmını sizinle paylaşalım istedik….
Kim, müslüman kardeşinin namusunu ve şahsiyetini korursa, Allah onun yüzünü kıyamet gününde cehennem ateşinden uzak tutar *
* Bir kimsenin yanında bir mümin alçaltılıp da, ona yardım etmeye gücü yetiyorken yardım etmezse, Allah onu, kıyamet gününde, tüm yaratıkların huzurunda alçaltır *
* Ey Allahın Resûlü! Haksız kayırıcılık nedir?
Şöyle buyurdu
Zulüm işlemesinde toplumuna yardım etmendir *
* İslâm geldikten sonra, eski dönemde, arap kabileleri arasında, başkalarına baskı yapmak amacıyla yapılan dayanışma sözleşmesi yoktur
Ancak islâm, eski dönemde, ezilenlere yardım amacıyla yapılan sözleşmeleri kuvvetlendirmiştir *
* Müslüman müslümanın kardeşidir Ona zulmetmez, onu yalnız bırakmaz Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir *
* Kim bir müslüman kardeşinin bir sıkıntısını giderirse, Allah da, onun kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir *
* Allah, insanların ihtiyaçlarını gidermek için bir kısım insanlar yaratmıştır ki, insanlar ihtiyaç duyunca onlara koşarlar işte onlar, Allahın azabından güvende olanlardır *
1:5 – Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz
2:23 – Kulumuza indirdiğimiz Kuran’dan şüphe ediyorsanız, siz de onun benzeri bir süre meydana getirin; eğer doğru sözlü iseniz, Allah’tan başka, güvendiklerinizi de yardıma çağırın
(Bakınız: şahitlik)
2:45 – Sabır ve namazla Allah’a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacak ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir
(Bakınız: Huşu, Namaz, Sabır)
2:46 – Sabır ve namazla Allah’a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacak ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir
(Bakınız: Müminler)
2:48 – Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun
(Bakınız: Fidye, şefaat)
2:86 – Onlar ahiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir, bu yüzden azapları hafifletilmez, onlar yardım da görmezler
(Bakınız: Ahiret, Dünya)
2:89 – Vaktaki Allah katından onlara, kendilerinde olanı tasdik eden Kitap geldi ki onlar bundan önceleri, inkar edenlere karşı kendilerine yardım gelmesini beklerlerdi, bildikleri gelince onu inkar ettiler Allah’ın laneti, inkar edenlerin üzerine olsun
(Bakınız: Fetih, Kafir, Lanet, Tevrat)
2:107 – Göklerin ve yerin Hükümdarlığının Allah’a ait olduğunu bilmez misin? Allah’tan başka dost ve yardımcınız yoktur
(Bakınız: Gökler, Veli)
2:120 – Kendi dinlerine uymadıkça, yahudi ve hırıstiyanlar senden asla hoşnut olmayacaklardır De ki: “Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur” Sana gelen ilimden sonra onların heveslerine uyarsan, and olsun ki, Allah’tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur
(Bakınız: Din, Dost, Heva, Hıristiyanlar, Ilim, Tutku, Yahudi)
2:123 – Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatın yarar sağlamayacağı ve onların yardım görmeyeceği günden korunun
(Bakınız: Fidye, şefaat)
2:153 – Ey inananlar! Sabır ve namazla yardım dileyin Allah, muhakkak ki sabredenlerle beraberdir
(Bakınız: Namaz, Sabır)
2:214 – Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mı zannettiniz? Peygamber ve onunla beraber müminler: “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı; iyi bilin ki Allah’ın yardımı şüphesiz yakındır
(Bakınız: Müminler, Yoksul)
2:250 – Calut ve ordusuna karşı çıktıklarında, “Rabbimiz! Bize sabır ver, sebatımızı artır, inkar eden millete karşı bize yardım et” dediler
(Bakınız: Adım, Calut, Davud (as), Kafir, Ordu, Sabır, Talut)
2:270 – Sarfettiğiniz harcı ve adadığınız adağı şüphesiz Allah bilir Zulm edenlerin hiç yardımcıları yoktur
(Bakınız: Infak, Nafaka, Zulm)
2:286 – Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler; kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma Rabbimiz Bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı Sen Mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et
(Bakınız: Affetmek, Bağışlamak (affetmek), Kafir, Mevla)
3:13 – Karşı karşıya gelen iki topluluğun durumlarında sizin için ibret vardır; biri Allah yolunda savaşanlardır, diğeri, inkarcılardır ki, bunlar karşı tarafı gözleriyle kendilerinin iki misli görüyorlardı Allah dilediğini yardımıyla destekler Bunda görebilenler için ibret vardır
(Bakınız: Basiret, Bedir, Kafir)
3:22 – Onlar, dünya ve ahirette işleri boşa çıkacak olanlardır Onların hiç yardımcıları da yoktur
(Bakınız: Ahiret, Boşa çıkmak, Dünya)
3:52 – İsa onların inkarlarını hissedince: “Allah uğrunda yardımcılarım kimlerdir?” dedi Havariler söyle dediler: “Biz Allah’ın yardımcılarıyız, Allah’a inandık, O’na teslim olduğumuza şahit ol”
(Bakınız: Havari, Isa (as), şahitlik)
3:55 – Allah demişti ki: “Ey İsa! Ben seni eceline yetireceğim, seni kendime yükselteceğim, inkar edenlerden seni tertemiz ayıracağım; sana uyanları, kıyamet gününe kadar, inkar edenlerin üstünde tutacağım Sonra dönüşünüz Banadır Ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim İnkar edenleri de dünya ve ahirette şiddetli azaba uğratacağım Onların hiç yardımcıları olmayacaktır”
(Bakınız: Anlaşmazlık, Hıristiyanlar, Isa (as), Kıyamet)
3:56 – Allah demişti ki: “Ey İsa! Ben seni eceline yetireceğim, seni kendime yükselteceğim, inkar edenlerden seni tertemiz ayıracağım; sana uyanları, kıyamet gününe kadar, inkar edenlerin üstünde tutacağım Sonra dönüşünüz Banadır Ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim İnkar edenleri de dünya ve ahirette şiddetli azaba uğratacağım Onların hiç yardımcıları olmayacaktır”
(Bakınız: Ahiret, Dünya)
3:81 – Allah peygamberlerden ahid almıştı: “And olsun ki size kitap, hikmet verdim; sizde olanı tasdik eden bir peygamber gelecek, ona mutlaka inanacaksınız ve ona mutlaka yardım edeceksiniz, inkar edip bu ahdi kabul ettiniz mı?” demişti “İkrar ettik” demişlerdi de: “Şahit olun, Ben de sizinle beraber şahitlerdenim” demişti
(Bakınız: Ahid-anlaşma, Hikmet, şahitlik)
3:91 – Doğrusu inkar edip, inkarcı olarak ölenlerin hiçbirinden, yeryüzünü dolduracak kadar altını fidye vermiş olsa bile, bu kabul edilmeyecektir İşte elem verici azap onlaradır, onların hiç yardımcıları da yoktur
(Bakınız: Altın, Fidye, Kafir, Yeryüzü)
3:111 – Onlar incitmekten başka size bir zarar veremezler Sizinle savaşa koyulurlarsa, geri dönüp kaçarlar Sonra kendilerine yardım da edilmez
(Bakınız: Savaş)
3:123 – And olsun ki, siz düşkün bir durumda iken, Bedir’de, Allah size yardım etmişti; Allah’tan sakının ki şükredebilesiniz
(Bakınız: Bedir, şükür, Zafer)
3:124 – İnananlara: “Rabbinizin size gönderilmiş üç bin melekle yardım etmesi size yetmeyecek mı?” diyordun Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar de hemen üzerinize gelirlerse Rabbiniz size, nişanlı beş bin melekle imdat edecektir
(Bakınız: Bedir, Melekler)
3:125 – İnananlara: “Rabbinizin size gönderilmiş üç bin melekle yardım etmesi size yetmeyecek mı?” diyordun Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar de hemen üzerinize gelirlerse Rabbiniz size, nişanlı beş bin melekle imdat edecektir
(Bakınız: Bedir, Melekler, Sabır)
3:126 – Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalpleriniz yatışsın diye yapmıştır İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümitsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak güçlü ve Hakim olan Allah katından olur
(Bakınız: Bedir, Hikmet, Kalp, Zafer)
3:127 – Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalpleriniz yatışsın diye yapmıştır İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümitsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak güçlü ve Hakim olan Allah katından olur
(Bakınız: Bedir, Tepe)
3:147 – Dedikleri ancak şu idi: “Rabbimiz! Günahlarımızı, işimizdeki aşırılıklarımızı bize bağışla, sebatımızı arttır, inkarcı topluluğa karşı bize yardım et”
(Bakınız: Aşırılık, Bağışlamak (affetmek), Kafir)
3:150 – Halbuki Mevlanız Allah’tır O, yardımcıların en iyisidir
(Bakınız: Mevla)
3:160 – Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur; eğer sizi yardımsız bırakıverirse, O’ndan başka size yardım edecek kimdir? İnananlar yalnız Allah’a güvensinler
(Bakınız: Tevekkül, Yenilgi)
3:192 – “Rabbimiz! Sen ateşe kimi sokarsan, onu şüphesiz rezil etmiş olursun, zulmedenlerin hiç yardımcıları yoktur”
(Bakınız: Ateş, Zulm)
4:45 – Allah, düşmanlarınızı çok iyi bilir Allah size dost olarak da yeter, yardımcı olarak da yeter
(Bakınız: Dost, Düşman, Veli)
4:52 – İşte, Allah’ın lanetledikleri onlardır Allah’ın lanetlediği kişiye asla yardımcı bulamayacaksın
(Bakınız: Lanet)
4:75 – Size ne oluyor da: “Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir sahip çıkan gönder katından bize bir yardımcı lütfet” diyen zavallı çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda ve Allah yolunda savaşmıyorsunuz?
(Bakınız: Cihad, çocuk, Kadınlar, Savaş, ülke, Veli, Zalim)
4:89 – Onlar kendileri inkar ettikleri gibi, keşke siz de inkar etseniz de eşit olsanız isterler Allah yolunda hicret etmedikçe onlardan dost edinmeyin Eğer yüz çevirirlerse onları tutun, bulduğunuz yerde öldürün Onlardan dost ve yardımcı edinmeyin
(Bakınız: Cihad, Hicret, Münafıklar, öldürmek, Veli)
4:123 – Bu, sizin kuruntularınıza ve Kitap ehlinin kuruntularına göre değildir Kim fenalık yaparsa cezasını görür, kendisine Allah’tan başka ne dost ve ne de yardımcı bulur
(Bakınız: Ceza, Veli)
4:145 – Doğrusu münafıklar cehennemin en alt tabakasındadırlar Onlara yardımcı bulamayacaksın
(Bakınız: Ateş, Din, Münafıklar)
4:173 – İnananlara ve yararlı iş işleyenlere, ecirlerini ödeyecek, onlara olan bol nimetini daha da artıracaktır Kulluk etmekten çekinenleri ve büyüklük taşlayanları elem verici bir azaba uğratacaktır Onlar kendilerine Allah’tan başka bir dost ve yardımcı bulamazlar
(Bakınız: Amel, Büyüklük Taslamak, Dost, Ecir)
5:2 – Ey İnananlar! Allah’ın nişanelerine, hürmet edilen aya, (Kabe’ye) hediye olan kurbanlığa, gerdanlıklar takılan hayvanlara, Rab’larından bol nimet ve rıza talep ederek Beyti Haram’a gelenlere sakın hürmetsizlik etmeyin İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz Sizi Mescidi Haram’dan menettiği için bir topluluğa olan kininiz, aşırı gitmenize sebep olmasın; iyilikte ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın Allah’tan sakının, Allah’ın cezası şiddetlidir
(Bakınız: Alıkoymak, Allah`ın Rızası, Av, Beyt, Günah, Hacc, Haram Aylar, Hayvanlar, Ihram, Iyilik, Kötülük, Kurban, Mescid-i Haram, Saygı, şiar, Takva)
5:12 – And olsun ki, Allah, İsrailoğullarından söz almışt Onlardan oniki reis seçtik Allah: “Ben şüphesiz sizinleyim, namaz kılarsanız, zekat verirseniz, peygamberlerime inanır ve onlara yardım ederseniz, Allah uğrunda güzel bir takdimede bulunursanız, and olsun ki kötülüklerinizi örterim And olsun ki, sizi içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyarım Bundan sonra sizden kim inkar ederse şüphesiz doğru yoldan sapmış olur” dedi
(Bakınız: Ahid-anlaşma, Borç, Güvenilirlik, ırmak, Israiloğulları, Namaz, Zekat)
5:72 – And olsun ki, “Allah ancak Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler kafir oldular Oysa Mesih, “Ey İsrailoğulları! Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin; kim Allah’a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram eder, varacağı yer ateştir, zulmedenlerin yardımcıları yoktur” dedi
(Bakınız: Ateş, Hıristiyanlar, Isa (as), Israiloğulları, Meryem, Mesih, Oğul, Ortak Koşmak, Zulm)
6:34 – Senden önce nice peygamberler yalanlandı ve kendilerine yardımımız gelene kadar yalanlanmalarına ve sıkıştırılmaya katlandılar Allah’ın sözlerini değiştirebilecek yoktur; and olsun ki peygamberlerin haberi sana da geldi
(Bakınız: Peygamberler, Sabır)
6:70 – Dinlerini oyun ve eğlenceye alanları, dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak Kuran ile öğüt ver ki, bir kimse kazandığıyla helaka düşmeye görsün, o takdirde Allah’dan başka ona ne bir yardımcı, ne de bir kurtarıcı bulunur; her türlü fidyeyi de verse kabul olunmaz Kazandıklarından ötürü yok olanlar işte bunlardır İnkar etmelerinden dolayı kızgın içecek ve can yakıcı azap onlaradır
(Bakınız: Din, Dünya, Eğlence, Fidye, Gurur-aldanma, Nefis, şefaat, Veli)
7:128 – Musa milletine: “Allah’tan yardım dileyin ve sabredin; yeryüzü şüphesiz Allah’ındır, kullarından dilediğini ona mirasçı kılar; sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır” dedi
(Bakınız: Arz, Firavun, Hz Musa (as), Muttaki, Sabır)
7:156 – “Bu dünyada ve ahirette bizim için güzel olanı yaz; biz Sana yöneldik” dedi Allah : “Azabıma dilediğim kimseyi uğratırım, rahmetim herşeyi kaplamıştır; bunu Allah’a karşı gelmekten sakınanlara, zekat verenlere, ayetlerimize inanıp, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları, okuyup yazması olmayan peygambere uyanlara yazacağız O peygamber, onlara, uygun olanı emreder ve fenalıktan meneder, temiz şeyleri helal, mundar şeyleri haram kılar, onların ağır yüklerini indirir, zor tekliflerini hafifletir Bu peygambere inanan, hürmet eden, yardım eden, onunla gönderilen nura uyanlar yok mu? İşte onlar saadete erenlerdir” dedi
(Bakınız: Ahiret, Dünya, Hz Musa (as), Iyilik, Zekat)
7:157 – “Bu dünyada ve ahirette bizim için güzel olanı yaz; biz Sana yöneldik” dedi Allah : “Azabıma dilediğim kimseyi uğratırım, rahmetim herşeyi kaplamıştır; bunu Allah’a karşı gelmekten sakınanlara, zekat verenlere, ayetlerimize inanıp, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları, okuyup yazması olmayan peygambere uyanlara yazacağız O peygamber, onlara, uygun olanı emreder ve fenalıktan meneder, temiz şeyleri helal, mundar şeyleri haram kılar, onların ağır yüklerini indirir, zor tekliflerini hafifletir Bu peygambere inanan, hürmet eden, yardım eden, onunla gönderilen nura uyanlar yok mu? İşte onlar saadete erenlerdir” dedi
(Bakınız: Hz Musa (as), Incil, Itaat Isyan Ve , Tevrat, ümmi, Yasak)
7:192 – Oysa putlar ne onlara yardım edebilir ve ne de kendilerine bir yardımları olur
(Bakınız: Nefis, şirk)
7:197 – “O’nu bırakıp da taptıklarınız, kendilerine yardım edemezler ki size yardım etsinler”
8:9 – Rabbinizin yardımına sığınıyordunuz O, “Ben size, birbiri peşinden bin melekle yardım ederim” diye cevap vermişti
(Bakınız: Bedir, Melekler)
8:10 – Allah bunu ancak bir müjde olması ve kalplerinizin yatışması için yapmıştı Yardım ancak Allah katındandır Doğrusu Allah güçlüdür, hakimdir
(Bakınız: Bedir, Hikmet, Kalp)
8:26 – Yeryüzünde az sayıda olduğunuz ve zayıf sayıldıgınız için insanların sizi esir olarak alıp götürmesinden korktuğunuz zamanları, hatırlayın Allah, şükredesiniz diye sizi barındırmış, yardımıyla desteklemiş, temiz şeylerle rızıklandırmıştır
(Bakınız: Rızık, şükür, Yeryüzü)
8:40 – Eğer yüz çevirirlerse Allah’ın sizin dostunuz olduğunu bilin; O ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır!
(Bakınız: Mevla)
8:48 – Şeytan onlara işlediklerini güzel gösterdi ve “Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur; doğrusu ben de size yardımcıyım” dedi İki ordu karşılaşınca da, geri dönüp, “Benim sizinle ilgim yok; doğrusu sizin görmediğinizi ben görüyorum ve şüphesiz Allah’tan korkuyorum, Allah’ın azabı şiddetlidir” dedi
(Bakınız: Amel, Bozguna Uğratmak, çekici, şeytan, Topuk)
8:62 – Seni aldatmak isterlerse, bil ki şüphesiz Allah sana kafidir Seni ve inananları yardımıyla destekleyen, kalplerini uzlaştıran O’dur Eğer yeryüzünde olan her şeyi sarfetsen bile, sen onların kalplerini uzlaştıramazdın, ama Allah onları uzlaştırdı Doğrusu O Güçlü’dur, Hakim’dir
(Bakınız: Aldatmak-aldatılmak, Müminler)
8:63 – Seni aldatmak isterlerse, bil ki şüphesiz Allah sana kafidir Seni ve inananları yardımıyla destekleyen, kalplerini uzlaştıran O’dur Eğer yeryüzünde olan her şeyi sarfetsen bile, sen onların kalplerini uzlaştıramazdın, ama Allah onları uzlaştırdı Doğrusu O Güçlü’dur, Hakim’dir
(Bakınız: Hikmet, Kalp, Yeryüzü)
8:64 – Allah’ın yardımı sana ve sana uyan müminlere yeter
(Bakınız: Müminler)
8:72 – Doğrusu inanıp hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihat edenler ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte bunlar birbirinin dostudurlur İnanıp hicret etmeyenlerle, hicret edene kadar sizin dostluğunuz yoktur Fakat din uğrunda yardım isterlerse, aranızda anlaşma olmayan topluluktan başkasına karşı onlara yardım etmeniz gerekir Allah işlediklerinizi görür
(Bakınız: Ahid-anlaşma, Antlaşma, Din, Hicret, Mallar, Velayet, Veli)
8:74 – İnanıp hicret eden, Allah yolunda savaşanlar ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte onlar gerçekten inanmış olanlardır Onlara mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır
(Bakınız: Bağışlamak (affetmek), Hicret, Müminler, Rızık)
9:4 – Yalnız, antlaşma hükümlerinde size karşı bir eksiklik yapmayan ve aleyhinizde kimseye yardım etmeyen müşriklerle yaptığınız antlaşmaya sonuna kadar riayet edin Allah sakınanları sever
(Bakınız: Antlaşma, Imza, Müşrik, Muttaki)
9:25 – And olsun ki Allah size birçok yerlerde, ve çokluğunuzun sizi böbürlendirdiği fakat bir faydası da olmadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz Huneyn gününde yardım etmişti
(Bakınız: Böbürlenmek, Büyüklük Taslamak, Cihad, Huneyn Günü)
9:40 – Ona (Muhammed’e) yardım etmezseniz, bilin ki, inkar edenler onu Mekke’den çıkardıklarında mağarada bulunan iki kişiden biri olarak Allah ona yardım etmişti Arkadaşına (Ebu Bekir’e) “Üzülme, Allah bizimledir” diyordu; Allah da ona güven vermiş, görmediğiniz askerlerle onu desteklemiş, inkar edenlerin sözünü alçaltmıştı Ancak Allah’ın sözü yücedir Allah güçlüdür, hakimdir
(Bakınız: Alçaltmak, Arkadaş, Güvenlik, Hikmet, Kafir, Mağara, Mekke, Ordu, Savaştan Kaçanl)
9:74 – And olsun ki, müslüman olduktan sonra inkar edip küfür sözünü söylemişler iken, söylemedik diye Allah’a yemin ettiler, başaramayacakları bir şeye giriştiler; Allah ve peygamberi bol nimetinden onları zenginleştirdi ve öc almaya kalktılar Eğer tevbe ederlerse iyiliklerine olur; şayet yüz çevirirlerse, Allah onları dünya ve ahirette can yakıcı azaba uğratır Yeryüzünde bir dost ve yardımcıları yoktu
(Bakınız: Ahiret, Dünya, Fazl-ihsan, Intikam, Islam, Münafıklar, Tevbe, Yeryüzü, Zenginlik-zenginler)
9:116 – Göklerin ve yerin hükümranlığı elbette Allah’ındır; dirilten ve öldüren O’dur Allah’tan başka dost ve yardımcınız yoktur
(Bakınız: Gökler, öldürmek, Veli)
11:113 – Haksızlık yapanlara yönelmeyin, yoksa ateş size de dokunur Sizin Allah’tan başka dostunuz yoktur; sonra, yardım da göremezsiniz
(Bakınız: Ateş, Veli, Zulm)
12:18 – Üzerine başka bir kan bulaşmış olarak Yusuf’un gömleğini de getirmişlerdi Babaları: “Sizi nefsiniz bir iş yapmaya sürükledi; artık bana güzelce sabır gerekir Anlattıklarınıza ancak Allah’tan yardım istenir” dedi
(Bakınız: Gömlek, Sabır, Yusuf (as))
12:110 – Öyle ki, peygamberler ümitsizliğe düşüp, yalanlandıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir Böylece, istediğimizi kurtarırız Azabımız suçlu milletten geri çevrilemeyecektir
(Bakınız: Peygamberler, Suç-suçlu)
14:15 – Peygamberler yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı
(Bakınız: Bozguna Uğratmak, Fetih, Inat, Zorba)
16:37 – Onların doğru yolda olmalarına ne kadar özensen, yine de Allah, saptırdığını doğru yola iletmez Onların yardımcıları da olmaz
(Bakınız: Tutku)
16:127 – Sabret, senin sabrın ancak Allah’ın yardımıyladır; onlara üzülme, kurdukları düzenlerden de endişe etme
(Bakınız: Hile, Sabır)
17:6 – “Bunun ardından sizi onlara galip getireceğiz; mallar ve oğullarla size yardım edecek ve sizin sayınızı artıracağız”
(Bakınız: çocuk, Mallar)
17:33 – Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın Haksız yere öldürülenin velisine bir yetki tanımışızdır Artık o da öldürmekte aşırı gitmesin Zira kendisi ne de olsa yardım görmüştür
(Bakınız: Adam öldürmek, ölçü, öldürmek, Veli)
17:69 – Yoksa sizi tekrar denize döndürüp, üzerinize ortalığı yıkan bir fırtına gönderip, inkarlarınızdan ötürü sizi suda boğmasından güvende mısınız? O zaman bize soru soracak bir yardımcı da bulamazsınız
(Bakınız: Nankörlük, öç Almak)
17:75 – O takdirde sana, hayatın da ölümün de, kat kat azabını tattırırdık Sonra bize karşı bir yardımcı da bulamazdın
(Bakınız: ölü, ölüm)
17:88 – De ki: “İnsanlar ve cinler, birbirine yardımcı olarak bu Kuran’ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler, and olsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar”