Kurban keseceklerin dikkatine: “Zilhicce Hilali görüldü”

Kurban keseceklerin dikkatine Zilhicce Hilali görüldü 01
Kurban keseceklerin dikkatine Zilhicce Hilali görüldü 01

Zilhicce Hilali görüldü
21 AĞUSTOS KURBAN BAYRAMIDIR

Peki ne yapmalıyım?

Ümmü Seleme radıyallahu anha,  Resulullah sallallâhu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

“Kimin kesecek bir kurbanı varsa, Zilhiccenin hilali yenilenince kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnaklarından bir şey al­masın.” (Müslim, Edâhî 39-42 (1977); Ebu Davud, Dahâyâ, 2-3; İbn Mâce, Edâhî 11)

“Hadisin zahirine göre, kurban bayramında kurban kesmek isteyen bir kimsenin, Zilhiccenin ilk gününden itibaren, kurbanını kesmesine kadar geçen süre içerisinde, saçlarını, sakallarını veya vücudundaki kıllarını kesip kısaltması ya da tıraş etmesi ve tırnaklarını kes­mesi yasaklanmıştır. (…)

Fıkıh âlimlerinin bu husustaki görüşlerini şu şekilde özetlemek müm­kündür:

  1. İmam Ahmed’le İshak, Said b. el-Müseyyeb, Dâvûd Zahirî ve Şafiîlerden bazılarına göre; kurban sahibinin kurbanlığı bayram gününün kuş­luğunda, kesmesine kadar, vücudundaki kıl ve tırnaklardan bir şey alması haramdır. Delilleri; mevzuumuzu teşkil eden hadis-i şeriftir.

  2. Hanefilere göre; kurban sahibinin sözü geçen süre içerisinde vücu­dundaki, kıllarını veya tırnaklarını kesmesi tenzîhen mekruhtur. İmam Şa­fiî’nin meşhur olan görüşü de bu olduğu gibi bu görüş İmam Mâlik’ten de rivayet olunmuştur.

Bu görüşte olan âlimlere göre; konumuzla alakalı hadis-i şerifteki kılla­rı ve tırnakları kesmekle ilgili yasak, tahrim için değil, tenzih içindir. Bu ya­sağın hükmünü haramlıktan çıkarıp tenzihen mekruhluğa çeviren delil ise; başka bir hadistir. Sözü geçen hadis-i şerifte Fahr-i kâinat Efendimizin Medine’den Mekke’ye kurbanlık gönderdiği, kendisinin Medine’de kaldığı ve kurbanlığı daha Mekke’ye ula­şıp kesilmeden önce kendisinin ihramlılar için geçerli olan yasaklara uyma­dığı ifade edilmektedir. Bu sebeple, Hattâbî de, sözü geçen hadisin konumuzu ilgilendiren hadisteki yasağın haramlık ifade etmeyip, tenzihen mekruhluk ifade ettiğine delil olduğunu söylemiştir. Ayrıca bu görüşte olan âlimlere gö­re; “kurban sahibinin kurbanı kesmeden önce, elbisesini giyip güzel kokular sürünmesinin caiz olduğunda, tüm âlimlerin ittifak etmiş olmaları da, tır­nakların ve saçların kesilmesiyle ilgili sözü geçen yasağın kerahet-i tenzihiyye ile ilgili olduğuna delâlet eden hususlardandır.” (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Necati Yeniel, Hüseyin Kayapınar, Necat Akdeniz, Şamil Yayınevi, İstanbul, 1990, c: 10, s: 467-468.)